Teknoloji Evlilikleri Dönüştürüyor--

Modern teknoloji kapıdan kovsak bacadan giriyor ve neredeyse hayatımızın her anına sızmış durumda. Bunca teknoloji arasında dönüşen evlilikler de modern evlilik sınıfına giriyor. Peki teknoloji evlilikleri nasıl etkiliyor. Dünya üzerinde bir çok araştırmada teknolojinin evlilik ve ilişkiler üzerindeki olumsuz etkilerinden bahsediliyor. Bu durumu da ele alacağız ancak bir farkla. Peki ya teknoloji evlilikleri ayakta tutmak için bir yardımcı ise sorusunu sorarak.

En temel noktadan başlayarak internet ve sohbet programları, sosyal medya gibi unsurların evlilik şekillerinde ne tür değişiklikler yaptığını ele alarak başlayabiliriz.

İnsanlar teknolojinin toplumu birbirinden kopardığını ve kişileri yalnızlaştırdığını savunurlar. Bundan şikayet de ederler. Ancak istatistik çalışmaları bunun tersini söylüyor. İnsanlar teknoloji sayesinde eskiden çok daha fazla bir araya gelebiliyor. Yapılan araştırmalarda günümüzde her 10 kişiden 1´inin internet üzerinden bulduğu biriyle evlendiğini söylüyor.

Endüstri toplumunda yaşayan bireyler olarak her günümüz çok yoğun bir çalışma temposu içinde geçiyor. Bu yoğunluk içinde bay / bayan doğruyu bulmak da başlı başına bir iş olabiliyor. Ama ne yazık ki yoğun hayat içinde buna ne vaktimiz var ne de paramız. Eskisi gibi bir eğlence mekanına giderek eş aramıyoruz. Onun yerine evimize çekilip internetin başında çevrim içi programlar ve sohbet uygulamaları aracılığı ile arayışlara giriyoruz.

Şimdi akıllı telefon teknolojisindeki patlama ile insanlar, çevrim içi olmalarına, arkadaşlık profillerine erişebilmelerine ve konumlarına bakmadan sevgiye bakmaya başlayabiliyor.

Anket sonuçları, teknolojideki patlama sayesinde bugün, insanların duygularını ifade etme konusunda daha fazla güven duyduklarını göstermiştir.

Bu olumlu hava evlilik için de geçerli ancak cihazlarınızın ne zaman kapanacağını bilmeniz şartıyla. Hayattaki her şey gibi, teknolojinin de evliliğinizde sağlıklı bir rol oynaması için sınırlarını belirlemeniz gereklidir.

İş ile ev hayatını birbirinden net bir şekilde ayırmak ve araya sınır koymak akşam eve gelince akıllı telefonunuzu elinize almamak anlamına gelebilir ki bu da biraz zordur. Ancak imkansız değildir. Cep telefonunuzla veya tabletinizle ilgilenmekten kaçınmak için çeşitli yöntemler uygulayabilir ve tüm dikkatinizi eşinize verebilirsiniz.

Teknoloji tamamen toz pembe bir silüet değil tabi ki evlilikte. İnsanların birbirleriyle en samimi iletişimi kurabilecekleri yemek masalarında bile tüm kuralları baştan aşağıya değiştiren bir kavramdan bahsediyoruz. Bazı evlilik danışmanları, kimi durumlarda eşlerin birbirleriyle yakınlık kurmak ve / veya çatışmalardan kaçınmak için cep telefonlarını kullandıklarına inanır.

İşte teknolojinin ilişkileri olumsuz etkileyebileceği üç alan:

1. Samimiyet

Yakın ilişkiler genellikle kendi zorluklarına sahiptir ve değişen teknolojiler modern ilişkilerin stresini daha da fazla körükleyebilir. Bazen, insanların teknolojiyi kullanma şekilleri, ilişkinin tarafları arasında sorun çıkarabilir. Bu da potansiyel olarak çatışmayı ve ilişkideki hoşnutsuzluk düzeyini yükseltir.

Bir araştırmada elde edilen bulgulara göre her 4 eşten biri eşinin cep telefonuyla olan ilgisinden yakınmaktadır. Her 10 çiftten 3´ü de cep telefonunda geçirilen süre ile ilgili eşiyle tartıştığını söylemiştir.

2. Evlilikle İlgili Dikkat Dağınıklığı

Teknolojik cihazlar ev içinde yeterince güçlü dikkat dağıtıcı cihazlar olabilirler. Özellikle genç evliler arasında bu büyük bir sorun olarak ortada durmaktadır.

3. Depresyon

İnternet ve çevrim içi programların aşırı kullanımının psikolojik olarak olumsuz etkilerinin olduğu ve hatta ruh sağlığına ciddi zararlar verdiği yapılan araştırmalarda ortaya konmuş bilimsel bir veridir. Genç yetişkinlerde sosyal medya kullanımındaki aşırılığı depresyona yol açtığı da elde edilen diğer bir veridir.

Araştırma, katılımcıların sadece kişisel sosyal medya faaliyetlerine bakıldığında, yoğun kullanımın artan depresyonla anlamlı bir şekilde ilişkili olduğu sonucuna varılmış ve bu durumun bir akıl sağlığı sorununa dönüşmemesi için gerekli müdahalelerin yapılmasının doğru olacağını savunur.

Çiftler arasındaki sözlü ve sözsüz iletişim öğelerinin varlığı ilişkinin temelindeki yapının esasıdır ve bu öğeler teknoloji ile var edilemez. Beden dili, ses tonu, mimikler, yüz ifadeleri gibi öğeler ilişkiyi ayakta tutan öğeler olarak görülebilir.

Araştırmacılar, teknolojik cihazların ve sosyal platformların istenmeyen etkilerini azaltmak için alternatifler önermektedirler. Kısır döngü haline gelen bu süreci kırılmaya uğratmak için atılması gereken ilk adım cihazlara, uygulamalara ve mesajlaşma servislerine harcanan zamanın tespiti olacaktır. Bilinçli bir şekilde bu zamanın uzunluğunu ayarlamak ve kısaltmaya çalışmak büyük bir adımdır. Ayrıca iletişim becerilerini ve empatik bakış açısını geliştirmenin de bu savaşta çok önemli bir yeri olduğu söylenebilir.

Teknoloji Boşanma Oranlarını Etkiliyor

Teknolojik gelişmeler evlerde yükselen tek trend değil. Bu trend ile birlikte boşanma trendi de doğru orantılı olarak yükseliyor. Çiftler arasında kaybolan kimyanın tek sorumlusunu teknoloji olarak görenlerin sayısı azımsanmayacak kadar çok.

Dolaylı veya doğrudan etkilerle teknolojinin evlilikleri nasıl etkilediğine dair yapılan bir araştırmada bazı kategorilere yer verilmiştir. Örneğin boşanma sebeplerinden biri de paradır. Ancak doğrudan parasal konuları yeni teknolojik trendleri takip etmek için harcanan paraya bağlayarak teknolojinin dolaylı yoldan evlilikleri etkilediği sonucuna varılmıştır. Yeni çıkan cihazların oldukça pahalı olan fiyatlarına bakılırsa çok da haksız değiller.

Bir çok evli çift yatağa girdiğinde gözlerini yummadan sosyal medya hesaplarına girerek takipçilerini, beğenilerini, mesajlarını kontrol etmekte. Gözlerini yummadan önce gördüğü son şey telefon ekranı olan kişiler için evliliklerinde çatırdamalar olması çok da garipsenmemeli. Mutsuz bir eşe dönerek sarılmak facebookta binlerce beğeni almaktan daha çok mutlu edecektir sizi. Ancak bunu yapanların da çok geçerli bir sebepleri var.

İlginç bir bulgu olarak sosyal medyada görülen beğeni ve yorumların beyindeki dopamin ve serotonin salgılarını arttırdığı tespit edilmiştir. Bu eşinize sarıldığınız zaman artan hormonlarla aynı hormonlardır.

Günümüzde pek çok insan sosyalleşmek için dışarıya çıkıyor ve sosyal deneyimlerini paylaşıyorlar. Günümüzde, tüketiciler, sosyal medyadaki arkadaşlarıyla paylaşabilecekleri deneyimler istiyorlar ve çoğu zaman bu anları eşleriyle paylaşmayı unutuyorlar. Bu değişimler, birçok araştırmacının boşanma ve teknoloji arasında doğrudan bir ilişki olduğuna inanmasına neden olmuştur.

Çiftlere Tavsiyeler

Maslow, yaşamlarımızın mutluluk ve memnuniyetle doldurulması gerektiğine inanıyordu. Büyüme ve güç için çalışıyorsak, mutluluk ve memnuniyet doğal olarak gelmelidir. Teknolojinin zincirlerinden kendinizi (az da olsa) özgürleştirmeye odaklanırsanız, siz ve eşiniz arasındaki iletişimde daha güçlü bir etkiyi görme şansını yakalayabilirsiniz.

Birlikte kaliteli zaman geçirmek, birlikte yaşayan oda arkadaşlarıyla evli bir çift olmak arasındaki ilişkiyi birbirinden ayırır. Bu yüzden partnerinizle birlikte zaman planlayın. Her gün en az 15 dakika anlamlı ve yoğun bir konuşma yapın. Birlikte mutfağa girerek bir yemek yapın. Telefonları ve bilgisayarları tamamen kapatarak birbirinize vakit ayırın.