Tarih: 01.11.2024 21:24

Takıntılarınızı yatağa sokmayın

Facebook Twitter Linked-in

Takıntılarınızı yatağa sokmayın

Herkes yaşamında bir şeyleri mutlaka kafasına takmaktadır. Fakat bunlar hayatlarını zorlaştıracak bir boyuta geldiğinde sorunları da yanında getirmektedir. Özellikle de cinsel hayatınıza ilişkin olan takıntılar kişilerde hatta partnerde de sorunlara yol açabilir. Kimi yan komşusunu kimi burnunu kimi ise de sokak pisliğini kendi takıntısı haline getirir. Bunlar eğer çözüm üretebilecekleri sorunlar ise ve kişiler bunu çözmeye yönelik bir şeyler yapabiliyorsa problem yoktur. Fakat kişilerin yaşamlarını zorlaştırabilecek şekilde bunları dert ediyorsa o zaman buna müdahale etmek gerekir. Bununla beraber de öyle takıntılarla karşılaşılır ki sadece günlük yaşam değil cinsel yaşam da etkilenir. Karanlıkta olmalı, seks sadece yatak odalarında yapılmalı gibi birçok takıntı kişilerde oluşabilir. Bu da kimi zaman kişinin sadece kendisini kimi zaman da partnerini de etkiler.

Cinsel hayata ilişkin olan yaşanan en belirgin sıkıntılar nelerdir?

Bu gibi durumlara dünyanın çok çeşitli bölge ve kültürlerinde çok sık şekilde rastlanır. Bilimsel araştırmalara göre de ortalama olarak her üç kişiden bir tanesi yaşamının herhangi bir döneminin içinde cinsel işlev bozuklukları ile karşılaşıyor. Fakat kültürel ve de toplumsal olan etkenlerle ortaya çıkan birtakım farklılıklar da bulunmaktadır. Mesela bizim ülkemiz gibi muhafazakâr olan yerlerde cinselliğin yasaklanması, herhangi bir cinsel eğitimin olmaması, cinselliğin tabu olması, bekaretin önemi gibi durumlar kadınlarda vajinismusa ve istek bozukluklarına, erkeklerde ise birtakım boşalma bozukluklarına sebep olur. Bu cinsel liberalizmin egemen olabildiği toplumlara kıyasla muhafazakâr kesimlerde daha sık görülmektedir. Yine aynı şekilde cinsel deneyim yetersizliğinden bazı kesimlerde ya da gençlerinde erkeklerinde erken boşalma ve kadınlarda ise orgazm güçlükleri ile karşılaşılır.

Toplumsal kuralların ve dini öğretilerin bu konudaki rolü nedir?

Aslında cinsel sorunların sebepleri arasında bu konudaki yanlış inanışlar, cinsel eğitim eksikliği, farklı çeşitlerde hastalıklar ile cinsel olarak yan etkisi olabilen ilaçlar da yer alır. Bunların yanında yeni doğan bebekler yetişecekleri toplumlara, oradaki geleneklere, dini inançlara ve tutumlara göre şekillenir ve bireyler olur. Çoğunlukla sadece sosyokültürel bazı sebepler cinsel sorunlara sebep olabilir. Özellikle de kadınların bazı çeşit takıntıları onların cinsel hayatını etkiler. Örneğin karanlıkta veya sadece yatakta sevişmek istemek gibi… Peki ya bunun temelinde yatan nedir?

Aslına bakılırsa cinsiyet konusundan bağımsız olarak bakılınca kişiler bazı kaygılar, alışkanlıklar, beklenti ve korkularla kuşatılmış bir şekilde yaşar. Bunlar da cinsel ilişkiler sırasında ortaya çıkabilir. Korkulardan bir şekilde kurtulma yolu aramak yerine alışılmış olan, korkutmayan ve en güvenilir şekilde olan ile yetinmek tercih edilir. İnsanın psikolojisini asıl oluşturan temel tutumlar duygular, kişi özellikleri, bilişsel işlevler, travmalar, geçmiş yaşantılar, öğrenilmiş davranış modelleri tarzında unsurlar cinsellikte seçimi ve cinselliğe yaklaşımı etkiler. Dolayısıyla da kişilik özellikleri kaygılı ve çekingen birinde karanlıkta sevişmek için bir istek oluşabilir.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —