Evlerin bitmez işi. Çamaşır yıkama. Hayat boyunca binlerce kez çalışan çamaşır makinelerinde kullanılan çamaşır deterjanlarının cilde düşman olabileceğini ve bir çok sağlık sorununa davetiye çıkardığı artık yeni bir söylem değil. Çamaşır yıkamak makineler sayesinde artık zor bir iş değil. Ancak her kolaylığın da bir bedeli var. Çamaşır makinelerinin bu kadar nazik ve bu kadar hızlı çamaşır yıkamalarında onlara yardım eden deterjan kimyasalları durulama ile tamamen atılamazlar ve giyildikçe insan vücudu tarafından emilirler. Dikkat edilmediği zaman uzun vadede hormon dengesinin bozulmasından, metabolizma sorunlarına hatta psikolojik sorunlara bile yol açabilecek bir tehlikedir.
Çamaşır Deterjanının Tehlikeleri
Çamaşır deterjanı ile ilgili aşağıdaki gerçekler, bu temizlik maddelerinde bulunan birçok tehlikeli bileşenden daha fazla haberdar olmanıza yardımcı olabilir.
Yüzey Aktif Maddeler Deride Tahrişe Neden Olur
En sevdiğiniz çamaşır deterjanı üzerindeki uyarı etiketine yakından bakarsanız, doğrudan cilt temasından kaçınmanızı söyler. Deterjanlar, yağları kıyafetlerden çıkartırken uzun süreli temasta veya kalıntılı çamaşırlarda vücuda dokunduğu zamanlarda bedendeki doğal yağları da çıkarır. Bu doğal yağlar mikroplara karşı korunmak için hayati öneme sahiptir. Deterjanlar hassas cilde sahip kişilerde kaşıntıya neden olabilir.
Deterjanların Birçoğu Endokrin Bozucularıdır
Günümüz dünyasında insanların toksinlerle başı derttedir. Bu toksinlerin insan yapımı kimyasallarda da yoğun şekilde bulunması ve hayatın hemen her yerinde kullanılması insanların hormon dengelerini bozucu bir etki yaratmaktadır. Araştırmacılar deterjandaki toksinlerin endokrin bozucu olarak çalıştığını ortaya çıkarmışlardır. Deterjanların dikkatli kullanılmaması erkeklerde kısırlığa kadınlarda da meme kanserine yol açabilir. Hormon dengesizliği ayrıca kalp hastalıkları, depresyon, akıl hastalıkları gibi semptomları da tetikler.
Çevre İçin En Kötü Kirletici
Son durulamadan sonra, tüm kimyasallar atık su aracılığı ile çevreye karışır. Deterjanların çevre üzerindeki olumsuz etkisi yadsınamaz. Çamaşır suyunun test amaçlı döküldüğü bir miktar toprak parçasında yapılan araştırmalarda deterjanın topraktaki mikro organizmaları bile öldürdüğü tespit edilmiştir. Bu toprakta bitki veya canlı varlığı söz konusu olamamıştır. Deterjan doğal bir madde değildir ve ne insanlar, ne hayvanlar, ne de bitkiler bu madde içindeki kimyasalları absorbe edemez. Çamaşır deterjanı üretmek ve dağıtmak ağır bir karbon ayak izi anlamına gelir. İçeriğinde bulunan Sodyum trifosfat ve trisodyum fosfat suya girerek deniz yaşamı gelişimini engelleyebilir. Suya karışan fosfatlar, bitkileri, balıkları, yunusları ve diğer deniz canlılarını öldüren toksin üreten alglerin büyümesini sağlar.
Kapsül Çamaşır Deterjanları Daha Büyük Risk Oluşturuyor
Tüketicilerin az yer kaplayan ve konsantre çamaşır deterjanı talepleri sonucu, kapsül deterjanlar üretildi. Kullanışlı olabilir ama özellikle çocuklar üzerinde olumsuz etkilere sahiptir. Yakın zamanda yapılan bir araştırmada elde edilen sonuçlar kapsül deterjanların çocuklarda sindirim bozuklukları, nefes alma sorunları gibi sorunlara yol açtığını ortaya çıkarmıştır.
Gereğinden Fazla Deterjan Kullanmak
Daha kirli kıyafetler için daha fazla deterjan kullanımı sadece daha fazla hastalık demek oluyor. Çünkü ne kadar çok deterjan o kadar çok kimyasal kalıntı demek oluyor. Bu kalıntılar cilt tahrişlerine, döküntü ve kaşıntılara, hormonal bozukluklara ve solunum sistemi ile ilgili sorunlara yol açmaktadır.
Çamaşır Deterjanına Bağlı Alerjileri Vakaları Yükselişte
Deterjan ne kadar güçlü ise içerdiği kimyasal aşındırıcılar da o kadar yoğun ve serttir. Bu durum hassas cilde veya kimyasal duyarlılığa sahip kişiler için problem yaratabilir. Son yıllarda zararlı kimyasal maddeler içeren ürünlerle ilgili alerji şikayetleri artmakta ve buna bağlı olarak daha çok insan doğal alternatifler aramakta. Çevre dostu bazı şirketler yavaş yavaş deterjan pazarına giriyorlar ve sağlık bilinçli kullanıcılara hipoalerjenik, kimyasal maddeler içermeyen seçenekler sunuyorlar. Doğal deterjanlar sadece alerjiler ve cilt açısından değil çevre açısından da güvenli bir alternatif olabilirler.
Çamaşır Deterjanları Elbiseleri Nasıl Temizler?
İlk olarak çamaşır deterjanı içindeki malzemeler;
Yüzey aktif maddeler: Çamaşır deterjanı temizleme gücü
Tüm çamaşır deterjanı bileşenlerinin yapması gereken bir iş vardır, ancak kıyafetlerinizi temiz tutmak için gerçekten çok önemli olan bir grup yüzey aktif maddeleridir. Yüzey aktif ajanlar, isimlerini, yağ ve su gibi iki farklı yüzey türüyle etkileşime girmelerini sağlayan benzersiz kimyasal yapısından alır. Bir yüzey aktif madde molekülünün kuyruğu hidrofobiktir veya suya çekilmez . Hidrofobik ucun çekildiği şey, yağ ve kirdir. Diğer taraftan, sürfaktan molekülünün başı hidrofiliktir - suya çekilir
Böylece yağlı bir giysi parçası, yüzey aktif madde içeren deterjanlarla suya batırıldığında, sürfaktan moleküllerinin kuyruğu yağa yapışır ve molekülün baş tarafı suya çekilir. Çamaşır makinesi giysileri çalkaladığında, moleküller suda asılı kalan ve su boşaltıldığında durulanan minik küreler oluştururlar.
Esasen, dört temel yüzey aktif madde çeşidi vardır, ilk üçüyle çamaşır deterjanlarında en çok kullanılır ve bunların etkileri iyonlarla etkileşimlerine bağlıdır. İyonlar elektron kazancı veya kaybı nedeniyle parçacıklar olarak yüklenir. İyonlar, kalsiyum, Ca2 + veya klorür, Cl- gibi negatif olabilir.
Anyonik sürfaktanlar, Noniyonik sürfaktanlar, Katyonik sürfaktanlar daha çok çamaşır deterjanı gibi cilde doğrudan etkisi olmayan temizlik ürünlerinde kullanılır.
Amfoterik veya zitteriyonik yüzey aktif maddeler gibi ajanlar da doğrudan cilt ile teması olabilen sıvı el sabunları, şampuanlar ve kozmetikler gibi ürünlerde bulunurlar.
Çamaşır Deterjanı Ek Bileşenleri
Sürfaktanlar, çamaşır deterjanının kumaşları temizleme yeteneğinin kalbinde yer almasına rağmen, diğer bileşenler deterjanların daha iyi temizlenmesine, giysilerin parlatılmasına veya daha iyi kokmasına yardım edebilir.
Deterjanlar ayrıca giysileri daha beyaz veya daha parlak yapan bileşenler de içerebilir. En yaygın beyazlatıcı ajanlar ağartıcılardır. Ağartıcıların içinde kumaşları oksitleyebilen peroksitler vardır. Bazı çamaşır deterjanlarına floresan beyazlatıcıları ve parlatıcılar da eklenebilir bu da kumaşların daha az sararmasını sağlar. Ağartıcı katkı maddeleri, ultraviyole ışığı absorbe eder, görünür mavi ışığı yayar, renklerin soluklaşmasına ve beyazların kirli görünmesine neden olabilecek sarıyı maskeler.
Enzimler, çeşitli konsantrasyonlarda çeşitli deterjanlarda bulunan doğal olarak bulunan biyolojik ajanlardır. Bu enzimler tipik olarak aşağıdaki kategorilere ayrılır ve gıdaları sindirmek için vücudunuz tarafından kullanılan enzimlere benzerler:
Proteazlar: proteinleri parçalamak
Lipazlar: yağları parçalamak
Amylases : nişastaları parçalamak
Bu enzimler, ayrışma sürecini katalize ederek veya hızlandırarak giyim üzerinde bulunan gıda partiküllerini parçalamaya yardımcı olur. Göz önünde bulundurulması gereken bir nokta, enzimlerin zamanla parçalanabilen biyolojik ürünler olmasıdır. Bu nedenle deterjanlar, enzimleri koruyan ve işlevlerini yerine getirmelerine yardımcı olan enzim stabilizatörleri de içerebilir.
Diğer bazı bileşenler, çamaşır deterjanlarına farklı koku ve görünüm veren koku ve renklendirmeyi içerir. Deterjanlar bazen, gerçek kıyafetlerinizi boyamaya yetecek miktarda çok az miktarda boya içerir.
Son olarak, dolgu maddeleri aktif maddeleri uygun dozlara seyreltmeye ve dağıtmaya yardımcı olur. Toz ve sıvı deterjanlar farklı dolgu maddeleri kullanır. Toz deterjanlardaki ana dolgu maddesi, granüler tozsu doku sağlayan sodyum sülfattır.
Çamaşır Deterjanları Çamaşırları Yıpratır mı
Deterjanlar sert kimyasallarla yapılmış olsa da, bu kimyasalların kumaşların bozulmasını hızlandırıp hızlandırmadığı konusu ile ilgili net bilgi yoktur. Daha önce de bahsettiğimiz gibi, deterjanın görevi, kiri ve yağı kıyafetlerden uzaklaştırmaya ve suyla durulamaya yardımcı olmaktır. Giysilerden meydana gelen gerçek “aşınma”, deterjanların kimyasal yapılarından değil, çamaşır makinesindeki dönme sonucu giysilerin birbirleriyle olan sürtünmesinden kaynaklanmaktadır.
Çamaşır Deterjanı Alırken Nelere Dikkat Edilmeli?
Madem ki bu deterjanı kullanıyoruz en azından daha bilinçli bir tüketim ile kendimize ve çevremize daha az zarar vermek mümkün.
Deterjanlar üzerinde yer alan içindekiler kısmına baktığınızda hepsinin ana maddelerinin hatta bu maddelerin oranlarının bile aynı olduğunu görebilirsiniz. Peki neye göre seçeceksiniz.
Bu noktada bir kaç detay işinize yarayabilir. Örneğin çevre dostu olarak satılan deterjanlarda parfüm ve boya maddeleri ve fosfat bulunmamaktadır. Bu da bir şeydir. Ekolojik olarak düşündüğünde soğuk suda çalışan deterjanların satın alınması da çevresel bir artıdır. Çünkü bir makinede harcanan enerjinin yüzde 80´i suyun ısıtılması için gerekir. Bu tür deterjanlar enerji tasarrufu sağlayarak çevreye daha az zarar verebilir.
Diğer bir yaklaşım ise konstantre deterjanların alınması. Buradaki temel mantık ise daha az yer kaplaması, daha az ambalaj malzemesinin kullanılması ve taşıma işinin daha az maliyetle yapılması sayesinde çevreye daha az karbon ayak izi bırakılmasını merkeze alır.
Yapabiliyorsanız en güzel kendi çamaşır deterjanınızı üretmektir. Çevreye ve kendinize yapabileceğiniz en büyük iyilik budur. İşin esası bir kaç temel maddeye dayanmakta. Su, katı el sabunu, boraks ve çamaşır sodası gibi temel malzemelerle internetten bulabileceğiniz çeşitli tariflerle deterjan hazırlayabilirsiniz. Yaptığınız deterjanı kimi eski elbiseler üzerinde test etmenizi öneririz.