İletişimin En Olması Gereken Hali: Eşiniz İle İletişim--

İnsanlığın var olduğu günden beri değişmeyen belki de tek şey iletişim ihtiyacıdır. İlk zamanlardan bu yana değişik şekillerde ve formlarda iletişmiş olan insanoğlu varoluşunun anlamını bu kavram ile keşfetmiştir diyebiliriz.

İletişim kısaca alıcı, verici ve ileti üçlüsünden oluşan bir yapıdır. Bir iletinin vericiden yola çıkarak alıcıya ulaşması sürecine iletişim süreci denilebilir. Bir çok farklı çeşidi vardır. Sözlü, sözsüz, yazılı iletişim, beden dili iletişimi bir kaçıdır.

Teknoloji çağında yaşayan günümüz endüstri toplumlarında çok daha değişik formları ortaya çıkmışsa da değişmeyen temel iletişim biçimi bireyler arası iletişimdir. En az iki kişi arasında yaşanan bu iletişim sürecini bozan veya süreci destekleyen öğelerin farkında olunması iletişim kalitesini doğrudan etkileyebilir.

Evli çiftler arasında da yaşanan iletişim süreci de bireyler arası iletişim sürecidir. Söz konusu olan evlilik ve eşler olunca iletişimin kalitesinin önemi bir kat daha artmaktadır. İki sıradan kişi arasındaki iletişimde bozulma çeşitli anlaşmazlıklara dönüşebilir ve bireyler arasında büyük sorunlara yol açmayabilir (genellikle). Ancak eşler arasındaki iletişimin bozulması boşanmaya kadar gidebilecek üzücü sonuçlara yol açabilir.

Bu sürecin kalitesini arttırmanın başlangıç noktası iyi bir dinleyici olmaktır. Kaliteli iletişim kaliteli dinleme demektir. Bu açıklamaların ardından iletişim ve dinleme konusunda bazı öneriler sunacağız sizlere.

Doğru Zamanı Seçin

Düşündüğünüz veya hissettiğiniz şeyleri eşinize aktarmak istediğinizde eşiniz için o anın doğru an olup olmadığını ölçmelisiniz. Çünkü bir başka şeye yoğunlaşmışken eşiniz sizden gelen iletilere kendini kapatacaktır. Dinliyor gibi görünüp aslında dinlemeyecektir. Bu noktada kişisel deneyimlerinize doğru zamanı bulmak size kalıyor.

İletinize Şekil Verin. Farklı İletiler Deneyin

Konuşmaya başlarsınız ve bakarsınız ki eşiniz sizi dinlemiyor. Konuştuğunuz şeye karşı ilgisi yok. Verdiğiniz hiç bir iletiyi almıyor demektir. Tam da bu noktada konuyu biraz değiştirerek onun ilgisini çekmek veya vermek istediğiniz iletiyi onun ilgisini çekecek bir forma sokmak sizin elinizde. Yetişkinler belirsizliklerden hoşlanmazlar. Bu kuralı iletişimde de kullanın. Eşinize 5 dakika konuşabilir miyiz derken o 5 dakikaya sadık kalın. Ve bunu belli edin.. 5 dakika dolduğunda onu serbest bırakın. Bir sonraki konuşmanızda etkisini gösterecektir.

İletişimi Tek Taraflı Bir Şey Gibi Görmeyin

İletişim çift taraflı bir süreçtir. İleti alıcı ve verici arasında sürekli gider ve gelir. Siz sürekli konuşarak veya hiç susmayarak iletişimi tek taraflı bir şekle sokmaya çalışırsanız etkisini ve kalitesini kaybedecektir. Bu nedenle konuşmanız sırasında eşinizi de sürece dahil edin. Katılıyor musun, ne düşünüyorsun gibi teşvik edici sorular sorabilir; harikasın, çok iyiymiş gibi olumlu geri bildirimler verebilirsiniz.

Şu Meşhur Ben Dili

İletişim ve ilişki uzmanlarının diline pelesenk olmuş bir kavram vardır. Ben dili, sen dili. Kısaca “(sen) beni anlıyor musun?” yerine “(ben) kendimi anlatabiliyor muyum?” şeklinde bir yaklaşımı içerir. Bu yaklaşımın içine konulabilecek bir konu da iletişim de saldırganlıktır. Eşinizle konuşurken sözel olarak saldırgan tutum izlemeyin ki o da savunmaya geçip alıcılarını kapatmasın.

Sizi Dinliyor Olması Kabul Etmesi Anlamına Gelmez. Gelmemeli.

Eşlerin iletişim süreçlerinde yaşanan büyük sorunlardan biri de budur. Dinleme eylemi iletiyi almak, anlamak, yansıtmak ve işlemek içindir. Düşüncelerinizin kabul edileceği anlamına gelmez. Bu kabul etmeme durumu sizi dinlemediği veya önemsemediği anlamına gelmez. Böyle durumlarda saldırı faydasızdır.

Çiftler akşamları eve geldiğinde klasik “günün nasıl geçti?” sorusuna çok fazla güvenirler. Bu soruya verilecek standart cevaplar ne yazık ki ilişkinize yarar sağlamaz. İş yaşamında iletişim kurmak bir zorunluluktur ancak akşam eve geldiğinizde bu bir zorunluluk olmaktan çıkar. Bu nedenle çiftler birbirleriyle çok konuşmayabilirler. İşte bu durum sorunların başlama noktası olabilir.

İlişki uzmanları kendinizin ve eşinizin duygusal ihtiyaçlarını akılda tutmanın yararlı olacağını söylerler. Yani eşiniz ile empati kurun. Onun enerjisine odaklanın. Nasıl bir gün geçirdiğini tahmin edin ve ruh halinden çıkarımlar yaparak cümleler kurun. Eşiniz sizin onu anladığını düşünecek, mutlu olacak ve iletişime açık hale gelecektir. “Günün nasıl geçti yerine, yan masada oturan kadın seni yine germiş gibi görünüyorsun” türünde bir yaklaşım iletişiminizi bambaşka yönlere çevirecektir.

Yemek masasında asla iş ile ilgili veya o gün yaşanılanlarla ilgili konuşmayın. Ama ASLA. Yemek eşlerin en çok keyif alacakları ikinci etkinliktir (ilkinin seks olması gerekiyor. Eğer burada da sorun varsa hemen bir evlilik terapistine gitmelisiniz). Yemek masasında daha büyük konulardan bahsedin. Yazın çıkabileceğiniz bir tatili planlamak, geçen yaz yaşadığınız güzel bir anı, evinizin bahçesine dikmeyi düşündüğünüz yeni çiçekler veya eşinizin ilgi alanına göre bir çok farklı konu. Hatta o gece yatakta yapmak istediğiniz şeyleri bile konuşabilirsiniz.

İletişiminizi geliştirmek için aşağıdaki adımları uygulayın

Hislerinizi net olarak ortaya koyun
Gerçek duygularınızı eşinizle paylaşın.
İletişimi çift taraflı sürdürün.
Empati kurun.
İletiyi her ikiniz için de anlamlı bir forma sokun.
İstemediğiniz bir iletiye maruz kaldığınızda hayal kırıklığına uğramayın. Hazırlıklı olun
Vermek istediğiniz iletiyi doğrudan verin. Evirip çevirmenin anlamı yok.
Eşinizden gelen mesajı anlamazsanız bunu açıkça belirtin.

Eşinizle kaliteli iletişim kurmanın size ve evliliğinize sağlayacağı bazı yararları şöyle sıralayabiliriz;

Eşlerin kendilerini önemli hissetmeleri
Sadakat düzeyinin artması
Niyetlerin açıkça söylenmesinden kaynaklanan olumsuz sonuçların azalması
Ev ortamındaki psikolojik iyileşmenin iş ortamına olumlu yansıması
Eş kavgalarının belirgin şekilde azalması
Üzgün durumlardan çıkışın daha kolay ve kısa sürede olması
Eşler arasında duygusal bağın güçlenmesi ve bu gücün seks hayatına yansıması
Sorunlar hakkında çözüm yollarının daha hızlı şekilde bulunması
Ev hayatı dışında karşılaşılan sorunlara da bu çözüm hızının yansıması