Eve en yakın okula gitmek avantaj mı yoksa dezavantaj mı?
Yakın zamanda başlayan uygulama ile aileler artık çocukları için okul kaydı ile uğraşmıyorlar. Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi ile her çocuk kendisine en yakın okula otomatik olarak kaydediliyor. Her şey online bir şekilde olup bitiyor.
Bu konuyla ilgili aileler ve uzmanlar ikiye bölünmüş durumda. İki görüş söz konusu. Birincisi, uygulamayı savunan ve çocuk için en iyisi eve yakın olan okul diyen kesim. Bu görüşe sahip olan kişilere göre çocuğun okula ulaşım sorunu diye bir şey kalmıyor. İkinci görüş ise biraz daha çocukları sınıflandırmacı bir yaklaşım ile konuyu ele alarak bu kadar farklı çocuğun karma eğitimle bir arada başarılı olamayacağını savunuyor.
Eve Yakın Bir Okula Gitmenin Avantajları
Öncelikle yolda geçirilecek süre ve ulaşım maliyetinden sağlanacak tasarruf iki büyük artı. Özellikle ilköğretim çağındaki çocuklar ve velileri için bu büyük bir avantaja dönüşebilir. Yetişkinlere oranla daha fazla uykuya ihtiyacı olan bu çağdaki çocuklar okul yolunda veya servisinde geçirecekleri süreyi uyuyarak kendileri için kullanabiliyorlar. Ayrıca okula servisle gitmenin de veliler üzerine bindirdiği ekonomik zorluk bu durumda ortadan kalkıyor.
Türkiye´deki ilköğretim okulları genellikler öğle arasından sonra bir süre daha eğitime devam ediyor. Öğleden sonraları okulda çok uzun süre kalmasalar da öğle yemeklerini yemesi gereken çocuklar eğer okula yakın bir evde oturuyorlarsa bu ihtiyaçlarını da kolaylıkla evlerinde giderebiliyorlar.
Pedagojik açıdan bakıldığında okulun yakınında oturmak çocukların da rahatlayacağı bir durum olarak ortaya çıkıyor. Evinden çıkıp bir yere giderken okul binasını görmesi, okulun yakınında oturuyor olması veya okuldayken acil bir durum olursa kolaylıkla anne babasının okula gelebileceğini bilmek çocuğun psikolojisi üzerinde pozitif yönde etkiler yaratabilir.
İşe biraz daha büyük pencereden ve çevreci bir bakış açısıyla bakacak olursak okul servislerinin kullanılmamasının karbon salınımını azalması açısından yararlı olabileceği ayrıca düşünülebilir. Binlerce okul servisinin trafikte olmadığını düşününce bu durum kulağa çok da mantıksız bir söylem gibi gelmiyor.
Çocukların okul servislerinde uzun süre yolculuk yapmaları okula başlarken enerjilerinin bir bölümünü trafikte bırakmaları anlamına geliyor. Bilimsel olarak bir çalışma yapılmamasına rağmen düz mantıkla bunun da doğru olduğu sonucuna varılabilir.
Çocuk psikolojisi ve gelişimi açısından okula yakın oturmanın görünen tek bir dezavantajı var. Ancak o da bertaraf edilemeyecek bir olumsuzluk değil. Okul servisi ile okula gelip giden, evinden daha uzak bir noktada eğitime devam eden çocukların öz yeterlilik bilinci seviyesi diğerlerine göre daha yüksek olabilir. Öz yeterlilik kavramı kişinin bir sorunla karşılaştığı zaman o soruna karşı takındığı tutumdur. “Ben bu sorunu çözebilirim” veya “ben bu sorunu çözemem. Kaçmalıyım.” gibi tutumlar geliştirme öz yeterlilik kavramı ile tanımlanır. Özgüven ile karıştırılan bir kavramdır.
Bir çok farklı değişken ve disiplinler arası bir yaklaşım ile incelenebilecek bir konu aslında okula yakın evde oturmak. Psikolojik, bilimsel ve pedagojik süreçleri odak noktasına alarak incelendiğinde her iki durumun da kendine göre avantajları veya dezavantajları olduğu görülebilir. Seçim aileler ve çocukların