İnsanlar Partnerlerini Niye Aldatırlar ?
Bir yastığa baş koyup birlikte yaşlanmanın hayalini kurduğunuz partnerinizin bir gün sizi aldattığını öğrenseniz elbette kaynar sular başınızdan aşağı dökülür ve hayat boyu birlikte olmak istediğiniz insanın yaptığı bu davranış sizi üzer..
Psikolojik olarak insanları kötü etkileyen bu durum özellikle modern dünya ile birlikte sık karşılaşılan durumlardan biri halini almıştır. İnsanlar kendi kendilerine soruyor, neden aldatıyoruz ? Suç kimde ? Aldatmalarda ailelerin etkisi var mı? Sosyal medya ve internet aldatmaya zemin hazırlayan bir şey mi ? Uzman psikologlardan Meryem Gül Eren aldatma ve aldatma sebepleriyle alakalı tüm soruları yanıtlayarak, bu konuda bilgi sahibi olmak isteyenler için yardımcı olacak.
İnsanlar Partnerlerini Niye Aldatırlar ?
Aldatma olayını tek bir nedenden ziyade birçok nedene bağlamak mümkündür. İnsanlar aldatma sebepleri olarak genellikle partnerlerinin yetersizliği yüzünden bu eğilime düşerler. İnsanlar bende ne eksik, niye beni aldattı, bende bulamadığı neydi, gibi çok çeşitli ve psikolojiyi olumsuz etkileyen birçok farklı düşünceye kapılıyorlar. Ancak aldatma olayı herhangi bir eksiklik, değersizlik, yetersizlik, güzellik veya çirkinlik gibi olaylarla doğrudan ilişkili değildir. Aldatma konusunda değişken olan çok fazla şey vardır. Mesela aldatan insanlar kişilikleri bu konuda en önemli etken olarak göze çarpıyor. İlişki normal giderken ve herşey yerli yerindeyken, yani kaliteli giden bir ilişki varken tüm ihtiyaçlar karşılanırken partnerlerden birinin içsel dinamiklerle başetme tarzı gereği bu eylem gerçekleşebiliyor.
Bu konuyla ilgili diğer etkenlerden biri de sevilme, korunma, bakılma, önemli hissetme, fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarla düşünsel ihtiyaçlara yönelik bazı özlemlerin ön plana çıkmasıdır. İhtiyaçlar ve özlemler karşılanmadığı zaman ya da bu konularda eksiklikler söz konusu olduğu zaman aldatma eylemi ortaya çıkabiliyor. Örneğin eşler arasında birbirlerine yönelik kaliteli bir iletişim mevcut değilse ve birbirlerinin ihtiyaçlarını karşılayamıyorlarsa aynı zamanda da birbirlerini anlamıyorlarsa bu durumda kopmalar meydana gelebiliyor. Sosyal medya ve internet gibi faktörler de bu boşluğun doldurulmasına hizmet eden etkenler olarak gözüküyor. Çeşitli arkadaşlık siteleri, twitter ve facebook gibi internet siteleri anında talep yaratıyor ve kişiler de bu tatmine yönelebiliyorlar.
Aldatılan İnsanlar Aldatan İnsanlara Geri Dönebiliyor
Gerçekleştirilen bazı araştırmalar, aldatma olaylarında aldatılan kişiyle sonradan evlenme oranlarının bir hayli düşük olduğuna işaret ediyor. Yani erkekler partnerlerini aldattıkları kişilerle evlenmiyor. Halihazırda var olan ilişkilerde sosyal statü ve sosyal bir düzen olurken, erkeğin ihtiyaçları da karşılanıyor. Erkekler aldatma olayları ortaya çıkınca bunları kaybetme tehlikesini yaşıyorlar ve basit bir macera olarak gördükleri aldatma olayları için tüm bunları kaybetmeye değmez diye düşünüyorlar.
Aldatmalar genç yaşlarda yaşanırken bunlarla daha kolay şekilde baş edilse de yaş ilerledikçe bu tür vakalar daha da zor bir hale gelebiliyor. Bunun sebebi de insanların kendine partner bulmak veya yeni bir ilişkiye başlamak için zamanları azalıyor.
Erkekler Daha Çok Aldatır Sözü Doğru mu ? Yoksa Toplumsal Bir Ön Yar Mı ?
Bu soruya net cevap vermek gerekirse hayır diyebiliriz. Burada insanların geleneksel rolleri büyük yer tutuyor. Toplumdaki cinsiyetçi rol erkekler için aldatmayı normal gibi görebiliyor. Hatta erkeklar arasında sen hiç aldatmadın sanki gibi sözler bile söyleniyor. Ya da bir çiçekle yaz kış geçer mi sözü de cinsiyetçi sözlerden biri olarak sık sık kullanılabiliyor. Erkek aldatmaları genel olarak daha yaygın. Özellikle de muhafazakar yapıdaki, hiyerarşinin hakim olduğu, otoriter ve geleneksel yapıdaki aileler arasında bu tarz durumlar daha da yaygın olabilmekte. Ancak insanlar zina kavramına dikkat etse ve sadık olsa bu tür sıkıntıların ortaya çıkmaması sağlanabilir.
Erkekler ya da Kadınlar Neden Aldatır ? Bu sorunun Temelinde Yatan Sebep Nedir ?
Kadınların aldatmaları toplum tarafından hoşgörülen bir davranış değildir. Bu durumlarda evliliklerin toparlanması pekte mümkün bir durum değildir. Bu noktada yasalarla birlikte Türkiye´deki erkek egemen toplumun baskınlığı ön plana çıkarak farklı baskıları beraberinde getiriyor. Kadın aldatmalarında psikoterapistlerin görüşlerine göre %25 oranında kadın aldatırken bunu çok gizli şekilde yapıyor. Eğer bu yanlış davranışı en yakın arkadaşına dahi söylese doğal olarak dışlanır ve toplumda sevilmeyen biri haline gelir. Bu tür insanlarla kimse arkadaş olmak istemez, bu da kadın aldatmalarının çok gizli şekilde yapılmasına sebep oluyor. Kadın aldatmaları yalnızca cinsellik olarak değil, fiziksel, duygusal, cinsel ve düşünsel olarakta mevcut olabiliyor. Erkeklerin ise hemen hemen %50 sinin aldattığı düşünülüyor. Eğer düşünsel ve duygusal aldatmalar da işin içine girerse bu rakam daha da artmış oluyor. Erkeklerin partnerlerini aldatmalarının tek bir sebepten ziyade farklı sebepleri var. Evlilikleri gayet yolunda giderken macera aramak uğruna aldatmalara yönelebiliyorlar. Bununla birlikte antisosyal, borderline ya da narsistik kişisel özelliklerde olup, bireysel dürtüleri sağlayamamak ya da arayış içinde olup bunu ilişkisinde tatmin edememek gibi birçok sebepten dolayı erkek aldatmaları yaşanabiliyor. Bu noktada erkeklere yaklaşım kadınlara oranla biraz daha yumuşak olabiliyor. Özellikle e erkek adam yapar vs. gibi çok yanlış düşünce yapıları erkeklerin aldatmasını önünü açıyor. Ancak hem muhafazakarım deyip hem de zina yaptıklarında kendileriyle çeliştiklerinin ve yaptıkları şeyin yanlışlığının farkında olamıyorlar.
İnsanların Geçmişte Yaşadıkları Aldatmada Etkili Mi ?
Kadınların ve erkeklerin yetiştikleri aile ve çevresel faktörler aldatma olgusuyla doğrudan ilişkili olabilmekte. Genelde görülen şey kuşaktan kuşağa takip edebilen bir aldatma olgusuna sahip olunduğu. Bu konuda örnek vermek gerekirse baba anneyi aldatmışsa aynı olayı o ailenin çocukları da yapabiliyor. Elbette bununla sınırlayıp her aldatanın çocuğu da aldatacak diye düşünmek saçma olur. Her insanın kadın erkek ayırdetmeksizin yaşamlarında bazı önemli süreçler ve değişimler olabilir. Örneğin erkeklerın andropoz ve kadınların menopoz durumları bu tür süreçlere örnek olarak gösterilebilir. Böyle dönemlerde yaşlanmaya bağlı olarak hormonal, bedensel ve cinsel güçteki değişimler erkeklerde kaygıya neden olabiliyor. Gücünü kaybedeceği korkusuyla başka ilişkilere yönelebiliyor. Özellikle de uzun süreli evliliklerde erkeklerin kendinden daha genç yaştaki partnerlere yöneldiği görülebiliyor. Bunun yaşlanma ve bundan korkmayla ilgisi olduğu düşünülmekte.
Aldatmalarda Genellemeler Mevcut Mu ?
Aldatma olaylarında bazı genellemelerin mevcut olduğunu söyleyebiliriz. Ancak burada kişilerin unutmaması gereken şey insanlar özellikle eşimi aldatayım, onu sevmiyorum düşüncesiyle iş ortamında aldatma olayı yaşamıyor. Aynı ortamda 8 saat boyunca çalışıp sürekli iş arkadaşlarını görüp birçok şey paylaştığı zaman bazı sıkıntılar ortaya çıkabiliyor. Sürekli bir arada olmak, çay kahve içmek, aynı ortamda çalışıyor olmak, iki tarafın arkadaşlık ve dostluktan sonra başka türlü ilişkilerine zemin hazırlayabiliyor. Bu da iş yerinde aldatma vakalarının ortaya çıkıp bu çirkin olayın başlangıcına sebep oluyor. Böyle aldatma vakalarında insanlar belli bir süreden sonra psikologlara gidip, iş arkadaşına ilgi duymaya başladığını söylediğini görüyoruz. Genelde kadın çalışanlar çoğu zaman fiziki aldatma boyutlarına gelmeden hoşlantı hissettiği zaman psikologlara gidip yardım isteyebiliyorlar. Çünkü baktıkları zaman iş yerlerindeki arkadaşlarına ilgi duymaya başlıyorlar ve bunun bir sorun olduğunun farkında oluyorlar. Eğer kendi ilişkilerinde sorunlar varsa da bu hoşlanma duygusu iş arkadaşıyla daha ileri seviyelere gelip aldatmalara sebep olabiliyor. Bunun için de iş ortamının düzenli ve bu tür olaylara yatkın olmayan bir yer olması son derece önemlidir.
Aldatmanın Öğrenilmesi İlişki Açısından Nasıl Etki Bırakıyor ?
Bu durumun kaos yarattığını söylemek mümkün. İlişkiler dürüstlük, güven, inanç, samimiyet ve içtenlik üzerine kurulan birlikteliklerdir. Aldatma olayının ortaya çıkması ilk olarak şok etkisi yaratır. Kişinin duyguları sarsılır ve kendini üzgün hisseder. Hangi insana nasıl inanacağını bilemeyip bir güvensizliğe düşebiliyor. Bu güven kaybı da kişinin hem kendisine hem de etrafındaki insanlara kısacası herkese karşı güveninin sarsılmasına sebep oluyor. Bu travma insanların ruhsal dünyalarında ve duygularında ciddi üzüntüler yaratıyor. Güvensizlik duygusunun ön plana çıkması kimseye güvenememeyi beraberinde getirerek bir boşluk duygusuna sebep olabiliyor. Bu tür olayların yaşanmaması için ilişkilerde karşılıklı olarak insanların saygı ve sevgi çerçevesinde, ahlaki kurallara uygun olarak hareket etmesi son derece önemlidir.
Aldatma Sonrası Güven İlişkisi Tekrar Sağlanabilir Mi ?
Bazı ilişkilerde aldatma sonrası güven ilişkisi tekrar sağlanabiliyor. Elbette aldatma öncesi gibi olması beklenemez. Psikolog ya da psikiyatrist terapisine gidip bu tür vakalar yaşamış çiftler için çeşitli çözümler üretilmeye çalışılıyor. Genelde insanlar böyle olaylardan sonra evliliğini bitirir ancak bazı durumlarda psikolojik çözümler sağlanıp yollarına devam da edebiliyorlar. Başlarda güvenmek çok zor da olsa terapist eşliğinde sorunlarını çözüp aldatma vakası olmuş olsa dahi yeniden ilişkilerine devam eden çiftler de mevcut. Elbette hiç bir türlü aldatma olayının yaşanmaması evlilik açısından son derece önemlidir. Yani buradan verebileceğimiz tavsiye, kesinlikle bu tür olaylardan uzak durulup, eğer böyle çirkin bir işe kalkışılırsa da yeniden toparlanmanın çok zor belki de mümkün olmayacağıdır
Uzun Süreli Aldatmalar Ya Da Tek Gecelik Aldatmalar Arasında Fark Var Mı ?
Aldatmaların uzun süreli ya da tek gecelik olması arasında fark yoktur. Aldatma aldatmadır. İnsanların kendilerini vicdani olarak rahatlatmak için buldukları bahanelerden biridir. İster uzun süreli aldatma vakaları olsun, isterse de kısa süreli aldatmalar olsun bunların hepsi insanlar açısından yaralayıcı ve evliliği yıkıcı boyutlara olabiliyor. Bunların onarılmasının da son derece zor olduğunun bilinmesi gerekiyor. Tek gecelik ilişki veya başka tür ilişki hepsi aldatma kavramının içinde ve aynı kapıya çıkan şeylerdir. Kadınlar genelde erkeklerin tek gecelik ilişkilerine göz yumuyor ve uzun süreli aldatmalar karşısında daha çok üzülüyorlar. Bu tür durumlar evlilikler açısından son derece yıkıcı sebepler yaratabiliyor. Aldatılan kadın aldatılmışlık vs. duygularını yaşayıp psikolojik olarak bunalıma girebiliyor. Uzun süreli olmayan tek gecelik ilişkilerde ise kadınlar tarafından uzun süreli aldatmalara oranla daha az yıkıcı olsa da yine de kadınları son derece üzen vakalardan biri. İlişki terapistleri aldatma yüzünden kendilerine gelen insanların güven ortamının sağlanması adına çeşitli adımlar atmalarına yardımcı oluyorlar. Özellikle o noktaya nasıl gelinip bu yanlışın nasıl yapıldığına dair konuşmalar yapıyorlar. Elbette aldatma sonrası güven azalacak ve sıkıntılar başgösterecektir. Bu sebeple en doğrusu bu tür işlerden uzak durmaktır.
Sürekli Olarak Tetikle Olmak İlişkilerin Samimiyetini Kötü Etkilemez Mi ?
Elbette aldatma sonrası tekrar birleşenlerde başlarda ilişkilerinin samimiyeti ve güven ortamı çok kötü etkileniyor. Eğer aldatma sonrası birlikte devam etmeye karar verilirse önceleri ilişkinin tekrar inşa edilmesi için iki tarafın da zaman ve emek harcaması, aynı zamanda birbirine vakit tanıması uzmanların önerileri. Bu süreçte birbirilerine anlayışlı olup, samimi ve hoşgörülü şekilde davranmaları son derece önemli. İlişkiyi onarmak, dürüst ve güvenilir bir ortam kurmak için çaba sarfetmek gerekiyor. Terapiye gelen insanlar bu konuda bir dönüşüm yaşamaları için yardım görüyorlar. Bu süreç içindeki deneyimlerin neticesine göre devam edilebilse de aldatma sonrası kolay kolay ilişkilerde güven ortamının sağlanamyacağın ve yapılacak en iyi şeyin bu tür işlere en başından kalkışmamak olduğunu belirtmekte fayda var.
Bir Kere Aldatan Tekrardan Aldatır Mı?
Geleneksel ve muhafazakar ailelerde genellikle erkeklerin yaptığı aldatma olaylarının üstü kapatılıyor. Yuvam yıkılmasın düşüncesi ağır basarak yaşanan bu çirkin durum ailenin diğer fertlerine açıklanıp, onların da erkeği uyarmasıyla konu kapatılmaya çalışılıyor. Erkeğin aldatma sebebi öğrenilmediği ve direkt olarak üstünü kapatalım dendiği için aldatma olayları tekrar edebiliyor. Uzman terapistlerin bu konudaki gözlemleri bu şekilde. Çünkü bu tür aldatmalarda sorunun çözümüne yönelik bir yaklaşımdan çok üstünün kapatılmasına yönelik adımlar atılıyor. İşin ironik boyutu da muhafazakarım diyip eşini aldatmanın zina yapmak manasına geldiği ve kendiyle zıt düşmek olduğunun farkında olunmaması.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.